Bir fütursuzluk,sorumsuzluk,bilgisizlik,anlayış
eksikliği,empati yoksunluğu ürünü;ön yargı…
Ve ön yargının esir aldığı yahut ön yargıya esir
edilmiş,yargısı peşinen verilmiş,hayatı zehir edilmiş insanlar…
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan kişilerin eziyeti
yüklenir henüz masum olan sırtlara...Ön yargılı kişilerde, günah keçisi ilan etmenin kolaycılığına sığınmanın adî bir
rahatlığı vardır.Oysa biraz daha dikkatli olunması hayatî derecede mühimdir.Hayatî
diyorum çünkü ucunda bazen bir insan canı vardır.Emin olunmadan sezgilerle
kanıda bulunmak ve bu şekilde hareket etmek, ilkel toplumlarda bile kabul
edilebilir bir durum olmasa gerek. İnsanoğlu için gerçeklerin önündeki bu
duvarı aşmak elbetteki erdemin göstergesidir.
Bir konuyu ya da
şahsı; anlamadan ,dinlemeden,araştırmadan,arka planını bilmeden yargılamak; adeta
gözleri kapayıp siyah ve beyazı ayırt etmeye çalışmaya benzemez mi? Biraz olsun çabalamadan etiket yapıştırmakta
nedir? Ne kolaycılıktır,ne çürük bir yaklaşımdır.
Sosyal hayatta avamın ya da cehaletin zihniyetinin,kestirme
yol olarak kullandığı,defolu bilgilerin ve kendini bilmez pişkinlerin çok bilmişliğiyle harmanlanmış mahsül olan önyargı,hiçbir olgunluğun literatüründe yer edinemez.Sosyal ve psikolojik
kıyımın, ırkçılığın, inançlara ve insan hayatına saygısızlığın bu önemli
argümanının esiri olmak, ruhsal bir virüse yakalanmak gibi hüsran neticeler
doğurur.
Ön yargının olumsuz etkilerini kırmanın önemli yollarından
olan sorgulama yapmak, okumak, araştırmak, dinlemek,empati yapmak ve gerçek
nedir? Sorusunun peşine düşmek,temkinli davranmak, insana insan olduğu için değer vermenin bir
alametidir.
Selçuk YILDIZ
Selçuk YILDIZ